
Demokrasi, millet, devrim. Demokrasi adalet, millet bayrak, devrim ise diriliştir.
Adaletin ham maddesi, temel kavramı, vazgeçilmez parçası hukuktur.
Hukuk yoksa adaletten ve adalet yoksa demokrasiden söz edilemez.
Hukuk ise keyfine göre ve akla düştükçe anayasa hazırlamak veya yasa çıkartmak değildir.
Millet bayrak, bayrak devlet, devlet ise dalgalanan bayrağın altındaki toprağın anavatanıdır.
Anavatanına sahip çıkamayan devlet, devlet yoksa gökte dalgalanan yerdeki bayrak, bayrağın olmadığında millet, milletin olmadığı yerde de huzur hayalini kurmak bile artık yok demektir.
Bir anavatan düşünün ki, öz kaynaklarını satmayı gelenek haline getiren yönetim, bu yönetim anlayışına sahip olmasına rağmen yıllardır demokrasiden alakasız aynı yönetimle anavatanı yönetmeye talip muhalefet kanadı siyasi Partiler, maalesef daha da vahim olanı da bu aynı zihniyetli iki yapıya sıkıştırılmış veyahut sıkışıp kalmış demokrasi ve anavatanın kötü halinden bihaber millet.
İslam devriminden önce adalet yok sayılmış, zülüm hoş görülmüş, insan
eşitsizliğini bitiremeyen zihniyet yapı her yere yayılmıştı.
Mustafa Kemal Atatürk devrimi gelmeden önce Osmanlı Devleti içten ve dıştan işgale ve
kendi öz vatanında Türk milleti soykırıma uğruyor, dünya savaşına sokulup maddi ile
manevi kayıp veriliyor, Türk milleti aç sefalet içinde yaşıyor, gençler bu vatandan umudunu kaybediyor, asıl vahimi olanı da o perişan halde bile düşmana taviz verildikçe veriliyordu.
Bugünkü ülkenin durumu ise eğitimde köydeki öğrencinin okuyabilmesi işkence, ekonomide
TUİK verileriyle yüksek enflasyonla bile Türk milleti enflasyonu arasındaki fark, sağlıkta
doktor vatanımdan kaçar, adalette yargı kararı adalet dışındakilerinin iki dudağı arasında, milli meselede andımız kaldırıldı, tarımda köy vatandaşı ekonomi sıkıntıdan yerinden yurdundan oluyor, iç güvenlikte ülkem yabancıya yolgeçen hanı, dini inanç oldu paralı inançtan farksız, medya alo fatihe kaldı, kültürde okumamış çocuğu daha fazla tercih etme itirafı, sporda kulüp takımın tutmanın ötesinde kulüp takımı satın alınması, demokraside sayıdan ziyade adamına göre seçimin tekrarlanması ve böyle yönetim anlayışıyla yıllardır iktidarda kalanla yıllarca aynı kişilerle muhalefet.
Bu hükümetten önceki dönemin siyaseti de aynıydı, siyaset
devrimi gelmediği sürece bundan sonrada maalesef aynı olacak.
Daha vahimi olanı da insanın değeri siyasi Parti
ambleminin değerinden küçük olmaya devam edilecek.
Bu yüzden de acilen siyaset devrimi şart olduğunu savundum, savunuyorum ve savunacağım.
Siyaset devrimi derken bugünkü sistem, parlamenter sistem, o ve bu sistem değil, tam
Türk milletinin sistemi olduğuna inandığım aklımdaki siyaset devrimi mümkün olduğunca
çabuk hayata geçirilmeli ve hatta 2023 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimin yerine
referandum yapılarak referandumdan sonraki yıl cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmalıdır.
Deneme Türkiye Cumhuriyetine zaman kaybettirir diyeceklere cevabım da, her
ne olursa olsun koltukta çakılı kalan siyasi Parti genel başkanın ülkeyle Türk milletine
kaybettirdiği karşısında bu zaman kaybı zaman kaybı bile olmayacaktır.
Fatih Güler
Yorumlar