Türkiye Cumhuriyetinin kurucu Lideri ve Ulu Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü her türlü
aşağılama alışkanlığına girilen şu yıllarda ve hem hükümet, hem de muhalefet kanadının her türlü sapma sapan tavrı yüzünden beni ve benim gibi Türk milliyetçilerini hep yepyeni arayışlara itmiştir.
Onlardan biri ise değişmeyen karakteri ve her daim olgun tavrıyla TÜRKSAM Başkanı, eski
Milletvekili ve Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan Reistir.
Taraflı tarafsız Türk milletinden duyduğum kadarıyla ülkücü, Türk milliyetçisi, Atatürk
İlkesine bağlı, vatan ve milletini seven, Turan hayaliyle yatıp kalkan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin sorununu yerinde analiz eden, hoşgörülü, nazik, kibar, sakin, sabırlı, kararlı, gelenek göreneklere son derece saygılı, kültürlü, dürüst, mütevazi, samimi, duygusal, zeki, ahlaklı
ve sözünün eri, bilgili, yani kısaca devlet adamı olacak en önemli adaydır.
Medya aracılığıyla defalarca dile getirdiğine göre ise, bir güçlü ülkücü aday
üzerinde uzlaşılmadığında 2022 veya 2023 genel seçiminde ülkücülerin
ve ondanda ötesi Türk milliyetçilerinin cumhurbaşkanı adayıdır.
Zaten Sinan Oğan Beyde birkaç televizyon programlarında kendisinin adaylıkla
ilgili sırf Türk milletinin menfaati ilkesiyle hedefini açıkça dile getirmiştir.
Bu yüzden MHP Genel Başkanlığına yakışan en önemli lider ve karakterdir.
Neden MHP Genel Başkanlığı dedim. Çünkü MHP Türkiye Cumhuriyetinin can damarıdır.
Değerli Sinan Oğan ile bu düşüncemde hem fikiriz.
Çünkü bir mitinginde Türk milliyetçilerine şöyle demiştir.
Gelin Ermeni ajanlarla yatıp kalkanlarla kucaklaşmayın gelin, gelin pkk
ve fetöyle yatıp kalkanların kölesi olmayın gelin, size MHP yeter.
Sinan Oğan milletvekiliyken meclis kürsüsünde şöyle demiştir.
Bebek katiline sayın deniliyorsa, bana sayın demeyin.
Evet, her türlü terör örgütüne en uzak isim Sinan Oğan reistir.
Değerli Sinan Oğan bir mitinginde şöyle der. Çetin yollar yüreksizlerle aşılmaz.
Bu sözünün sahibi daha öğrenciyken, ermeni zulmü altındaki
Azerbaycan için binlerce Türk milliyetçileri toplamıştır.
Tıpkı, Başbuğ Alpaslan Türkeş’in 1945 ve 1978 yıllarında
Türk milletini uyandırmak için yüzbinlerce kişiyi topladığı gibi.
Tıpkı, çöken Türk milletini ulus haline getiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi.
Tıpkı, duruşuyla hasan, Mehmet, fatihleri cesaretlendiren İstanbul fatihi
Fatih Sultan Mehmet Han gibi. Tıpkı, yüreğiyle Türk milletini çağ atlatan Alpaslan gibi.
Tıpkı, Türk milletine sadece diriliş vaat eden Ertuğrul Gazi gibi.
Tıpkı, Türk dünyası destanının başyapıtını hazırlayan Osman Gazi gibi.
Tıpkı ,Türk kadının gücünü tarihe ezberleten Tomris Hatun gibi.
Tıpkı, Türk devletini dünyaya öğreten Bümin Kağan gibi. Tıpkı, dünyadaki Türk neslinin varoluşu gibi.
Tıpkı, Kıbrıs için dünyaya, burası Türk yurdu dedirten Rauf Raif Denktaş gibi.
Tıpkı, Azerbaycan yükünü ve Azerbaycan halkının çilesini Yüreğinde taşıyan Ebulfez Elçibey gibi.
Ben Sinan Oğan Beyin, değerli Sinan Oğan ise Başbuğ Alpaslan Türkeş’in tırnağı bile olamaz.
Bu zaten aşikardır.
Ama Başbuğ Alpaslan Türkeş’e bilgi, birikim, kültür, zeka, cesaret, mantık, olgunluk, duruş, Türk milletine derin sevdası, karakter, kararlılık, samimiyet, anlayış, dünya görüşü, babacanlığı, hayat felsefesi, özgüven, duygusallığı ve erdemlik olarak en yakın isimse tartışılmasız Sinan Oğan derim.
Iğdır’da dünyaya gelen Sinan Bey, Türkçenin dışında üç dil daha biliyor.
Marmara Üniversitesi İİBF mezunu oldu ve Yüksek lisans çalışmasını aynı Üniversitede tamamladı.
Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesinde doktora çalışmasını tamamladı.
Bazı üniversitelerde araştırma görevlisi ve dekan yardımcısı görevlerinde bulundu.
Azerbaycan Devlet Nişanı verildi. TÜRKSAM kurucusu ve Başkanı oldu.
En az üç kitap ve beş yüzden fazla makale yazdı.
Türk dünyasına hizmetlerinden dolayı sayısız manevi ödül verildi.
İnternet arama motorunda en çok aranan Kişi oldu.
Kendisine ait tüm sosyal medya hesaplarını milyon kişi takip etti.
Kendisine şiirler yazılıp, besteler yapıldı.
Muhammed, Fatih, Alpaslan, Osman, Ertuğrul, Atatürk, Türkeş ilkelerine bağlı gençler
yetiştirip yetiştirmeye devam ediyor. Daha da önemlisi, Elçibey’in yanında yetişti.
Elçibey deyince de, Elçibey’in Yüreğine en derinden saygı duyup ağlamamak elde değil.
2011 yılındaki genel seçimde MHP’den Milletvekili olan Sinan Oğan, halk
arasında en çok sevilerek saygı duyulan ve aranan Milletvekili seçildi.
O dönem MHP, sadece Sinan Oğan Reisin seçildiği Iğdır’dan birinci siyasi Parti oldu.
O dönem TBMM’de zekası, bilgisi, konuşması, Yüreği, açık tavrı, çalışkanlığı, kültürüyle
adeta tek başına destan yazıp Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk dünyası için fırtınalar estirdi.
Meclis dışından da Türk milletine her şeyini vermeye gayret ediyor.
MHP, Cumhurbaşkanı ve Devlet Adamının en güçlü ve ondanda ötesi en kıymetli Adayıdır.
1967 yılında doğup evli ve iki evlat sahibidir.
Derin güçlerin bir numaralı düşmanı haline gelen Sinan Oğan, kimsenin anlam
veremediği şekilde MHP’den ihraç ettirildi. Evet bence ihraç edilmeyerek ettirildi.
Mahkeme kararıyla MHP’ye geri döndü.
Aynı şekilde AKP ile MHP yönetimi anlaşmalı tekrar MHP’den bence ihraç edilmeyerek ettirildi.
Çünkü Sinan Oğan, siyasi Parti önemli olmamakla beraber siyaset sahnesinden pasif ettirilmek isteniyordu. Çünkü Türklerin derin uykudan uyanarak tek yürek olmasından korkuyorlar.
Dünya, Türk milletinin ülkücü devrimci birleşmesinden korkuyor diye yıllarca boşuna yazmıyorum.
Devrimci derken, vatan hainlerinden değil, Atatürk ilkesine bağlı devrimcilerden bahsediyorum.
Bunun üzerine Sinan Oğan, ülkücülerin manevi yürekten desteğiyle
tek adamlığı kölelikten farksız destekleyen mevcut MHP yönetim zihniyetine karşı
diriliş bayrağını ilk çekerek MHP Genel Başkanlığına Aday olan ilk Kişi oldu.
Yani 2015 yılındaki esrarengiz şekilde iptal edilen MHP kongresinin
hemen öncesinde aday olan ilk Ülkücü demek istedim.
Gerçi sonra öbür adaylar MHP’den vazgeçerek yepyeni birkaç siyasi Parti kurdular
ama Sinan Oğan Reis MHP’ye desteğe devam etti, ettiriyor ve ettirecek.
Zaten haksız yere ve hukuksuzsa ihraç edilmesine rağmen, en son geçmiş
genel seçimde MHP’nin barajı aşmasında çok önemli etken olmuştur.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti için, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı ve Ezan için, hak ve adalet
için ve Turan yurdu için bu cesaretli yürüyüşün ilk destekleyen kişilerden bir tanesi de bendim.
Zaten bu duruşumu başından beri yakından Kendisi de bilir.
Artık Sinan Oğan, sapma sapan şekilde hiç yere saldırıya uğruyor.
Sinan Oğan’a kuru iftira atılıyor. Sinan Oğan yandaş medya engelliyle karşılaşıyor.
Fakat tarafsız medya ve sağ sol ayrımsız Türk milliyetçileri
Sinan Beyi bağrına basarak her yerde övgüyle bahsediyor.
Siyasi Parti genel başkanı olmamasına rağmen trollerin elinden her türlü iğrençlikler yapılıyor.
Bu her türlü iğrençliklere rağmen adalet ayağa kalkmayı bırak, parmağını bile oynatmıyor.
Şahit olmasam hiç kimse tek harf dahi yazdıramaz bana. Çünkü geçmiş beni ve kalemimi çok iyi tanır.
Sinan Oğan Reiste her ortamda doğruları övmeye, yanlışları eleştirmeye devam ederek
Türk milletine her anlamda doğru yolu gösterip Turan yurdu adına tüm zorluklara rağmen
onurlu duruş ile yürüyüşünü devam ettiriyor ve ettirmeye devam edecek.
Hem trollerin akıl tutulması iğrençliklerle, hem de önünü kesmeye çalışan
siyasi yapıyla ve Türk düşmanlarıyla mücadele ediyor ve etmeye devam edecek.
Sadece Türk milliyetçileriyle omuz omuza yürümeye devam ediyor. Atatürk zaten Türk demektir.
Artık bence derin güç kölelerinin tek çaresi kaldı. Sinan Oğan Beye makam mevki teklif etmekti.
Ancak Sinan Oğan bu teklifleri nazikçe geri çeviriyor.
Sinan Oğan Beyin Ocak 2020 yılından bugüne değin kendi ağzından televizyon programlarındaki
canlı yayınlarda duyduğumuza göre nazik biçimde geri çevirdiği tekliflerden bazıları
AKP’den milletvekili teklifi ve CHP’den cumhurbaşkanı yardımcılığı teklifi.
Birebir teklif edenler ise, bir önceki seçimlerde Binali Yıldırım ve Muharrem İnce.
Evet cazip teklifleri nazikçe reddediyor.
Çünkü bence, Türk dünyasını ve Türk milletini dış gücün elinden kurtararak Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında bağımsız Turan Yurdu inşa etmek ve sadece Türk milletinin derdine derman bulmak istiyor.
Çünkü Onun adı Sinan.
Hukuksuzlarla önü kesilmeye çalışılsa da, Türk milleti için
inandığı yolundan yürümeye devam ediyor Sinan Oğan.
Çünkü taraflı tarafsız herkes Türkiye Cumhuriyetinin başına
Sinan Oğan’ın gelmesini istiyor ve o anı bekliyor.
2015 yıllarına gelindiğinde ülkücüler MHP yönetim anlayışına karşı isyan bayrağını çekti.
Sinan Oğan Bey tabanın sesini duyarak MHP Genel Başkanlığına aday olarak dört adayla birlikte kongre süreci başlıyordu ama oy verme işlemindeyken kongre esrarengiz biçimde iptal oluyordu. Bence normaldi. Çünkü Başbuğ Alpaslan Türkeş Beyin vefatından sonra
esrarengiz kongrelere ve başka esrarengizlere alışmış bir siyasi Partidir.
Zaten nereye konacağı ve ne yapacağı belirsiz olan
27.dönem milletvekili nasıl iptal edildiğini itiraf ettiydi.
O dönem adaylardan sadece Sinan Oğan Bey başka siyasi Partiye gitmedi ve siyasi Partide kurmadı. Hatta o dönem Sayın Ahmet Yılmaz dört adaya gelin seçimli kongre yaparak
benim siyasi Partim altında birleşin dediyse de dört adayda asla MHP yönetimini
ele geçirmeden hiçbir yere gitmeyeceğiz dediler. Sonuçta iki siyasi Parti daha kuruldu.
Fatih Güler
Yorumlar