10 SORUYA CEVAP
bakalım ne cevap
Fatih Güler dünyasını
Tek tıkla herkesle buluşturan
Fatihguler.net internet sitesindeki
10 Soruya Cevap köşesinin
Bu bölümdeki konu
İnsanların psikolojik sorunları
Bu sebeple Konuk ise
Önceden Konuk olan ve
Sizlerin de çok sevdiği
Değerli Psikolojik Danışmanı
Gülşen Üstünbulut
10 Soruya Cevap
Bakalım ne cevap
SORU
Fatih GÜLER
10 Soruya Cevaptaki bu bölüme rüya ile başlayalım.
İnsanın uyurken gördüğü rüya, uyumadan önceki psikolojik durumu ile mi alakalı, yoksa gelecekle mi alakalı, yada bilinmez bambaşka durumla mı alakalı?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT:
Rüyalar yüzyıllardır, psikoloji biliminin doğuşundan beri başlayarak günümüze kadar farklı görüşler ileri sürülerek araştırılan, bazı kuramcıların çalıştığı bazılarınınsa fazla karmaşık ve soyut olması sebebiyle anlaşılamayacağını düşünüp üzerinde durmadığı bir alan. Rüya ile ilgili en bilinen görüş ve çalışmalar tabi ki Freuda aittir. Freud rüyaların gelecekten haber vermesiyle ilgili ne tamamen reddeder nede tamamen böyle bir durumu kabul eder. Freuda göre rüyalar yasaklanmış isteklerin ortaya çıktığı bir süreç bilinçaltımzın açığa çıktığı bir süreç. İnsan uyurken çoğu cinsellik ve saldırganlık olmak üzere birçok güdü ve isteklerin tesiri altındadır. Freuda göre uykuda bunların tatmini sağlanmazsa insan bu güdülerini günlük hayatından karşılama ihtiyacı hisseder. Freuda göre rüyalar bilinçaltına giden kraliyet yoludur ve birçok rüya alizleri vardır. Mesela Gestalt terapistlerde rüyalara bitirilmemiş duygusal işlerin insanda gerilim yarattığını ve rüyaların insanı bu durumdan kurtarmaya doğru uyardığını savunur. Rüyalar şimdi odaklı incelenir. Gestalt terapide de bunun için birçok söylemde vardır. Tabi rüyaların dini bir boyutu olarak dinimizde haberci rüya dediğimiz durumlarda var. Ben rüyalar konusunda tek bir görüş ve kurama bağlı kalamıyorum. Bana en yakın görüşler Gestalt terapisinde dediği gibi rüyanın sembolizmi kişiye aittir. Duygusal durumu, sorunları rüyalara yansır. Temel bir iki dürtüye indirgenmemeli. Yalnızca dinlerin kabul ettiği her rüya için olmasa da Haberci rüyalara tabi inandığımı da söylemem lazım:)
SORU
Fatih GÜLER
Dünyada kaç tane psikolojik hastalık var ve isimleri neler?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: Kaç çeşit psikolojik hastalık vardır sorusuna net yanıt veremeyiz. DSM tanı kitabında pek çok farklı tanı vardır. Lakin ortalama 250’nin üstünde psikolojik hastalık tanısı olduğunu söyleyebilirim. Dünya üzerinde en yaygın görülenleri ise; Anksiyete bozuklukları, Obsesif kompulsif bozukluk, Panik atak ya da Panik bozukluk, Depresyon, Bipolar kişilik bozukluğu, Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, Duygusal yeme, Cinsel işlev bozuklukları, Bağlanma bozukluklarıdır diyebiliriz.
SORU
Fatih GÜLER
Türk milletinin misafirperverliği dillere destandır ve tok olduğunu bilse bile illa da ye denilir.
Amma velakin çocuk gelişimi açısından çocuğa illa ye denmesinin
psikolojik yönden çocukta nasıl bir etki yapar?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: evet yemek konusunda gerçekten eline su dökülemez bir milletiz diyebilirim😊 Çocuğumuzun beslenmesine gelince eğer çocuğun ciddi bir sağlık sorunu yoksa istisnalar dışı konuşulursa bazı ebeveynlerde sanki yetişkinler gibi beslenmeli, aynı yiyecekleri yemeli, aynı miktarda yemeli gibi bir algı var ve bu tutum yanlış. Hele yemeğini aslında gerekli ölçüde yemiş tok olan bir çocuğa yemek yedirmek en başta karşımıza ilerde oluşabilecek obezite riskini öne çıkarır. Yada aşırı ısrarlar çocuğun ilerde besin ögelerinden duygusal yoksunlukla birlikte tavır almasına, uzaklaşmasına, ilerleyen yaşlarda yetersiz beslenmesine yol açabilir. Yemek istemeyen bir çocuğa çok fazla ısrar edilmesi veya zorla yedirilmesi çocuğun özerkliğini zedeleyici ve kendini ifade etmesinin önünde bir engel olarak karşımıza çıkabilir.
SORU
Fatih GÜLER
Herhangi ülke toplumunun her türlü ahlak yapısı günden güne düşerse, kimlerin neler yapması gerek ve hangi acil önlemler alınması lazım?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: bir toplumda yaşıyorsak eğer davranışlarımızla da o topluma karşı bazı sorumluluklarımız bulunmaktadır. Başkalarının ahlaki durumlarına ters olanların özgürlük alanlarını sınırlandırmanın elbette yaptırımları olmalı. Mesela bir metroda giderken bir vatandaşın başka bir vatandaşa küfürlü konuşması genel ahlaka aykırıdır. Hem çevredeki insanların haklarına hem mağdur bireyin haklarına saldırı, hem mağdur hem diğer metroda bulunan vatandaşların toplu taşıma kullanma, sokağa çıkma haklarına da bir saldırıdır. İnsanlarda sürekli bir tedirginlik, gerginlik, travma ve kaygı yaratabilir. Bunun dışında toplum içinde genel ahlaka aykırı davranmak başka insanların dini haklarına saldırıdır, savunmasız çocukların model almasını sağlayabileceği ve bu durumları çok fazla görerek normalleştirip istismara açık bir duruma gelebileceği de unutulmamalı. Yaptığımız her şey dolaylıda olsa büyük etkilere sahip. Bu tarz davranışların olmaması için gerçekten caydırıcı cezaların olması gerekir. Mutlaka ceza alınmalıdır. Ve toplum aslında bu tarz bireylerden daha büyük bir yapıdır mutlaka susulmamalı bu gibi durumlarda tepkimizi toplum olarak da koymalıyız.
SORU
Fatih GÜLER
Meslek grubunuzun en önemli sorunu nedir ve bu sorununuzun çözümü için kimlerin neler yapması ve neler yapılması gerekir?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: Bana göre meslek grubumuzun en temel iki sorunu var. Öncelikle donanımlı bir eğitim alan özellikle uygulamalı olarak da çok fazla eğitim alan ve danışmanlık psikolojisi üzerine birçok yetkinliğe sahip meslek grubumuzun çalışma alanı gerek devlet gerek özel sektörde çok dar olması, olan nadir alanlarda ise gereken norm düzenlemelerinin yapılmamasıdır. Buda bizi ruh sağlığına ve bireye değer vermeyen bir ülke olmaya sürükler. Bunların çözümü için öncelikle önleyici hizmetlere gereken önem verilmelidir ki sorunlar oluşmadan ve büyümeden önlemler alınsın. Psikolojik danışmanların normlarına düzenleme getirilmeli, bir danışman iki yüz elli veya üç yüz kişi ile ilgilenmesi mi yoksa 100 kişi ile ilgilenmesi mi daha faydalı bir süreci getirir? Ve yine çalışma hayatı ve günlük hayatın her alanında psikoloji varsa orda da bir psikolojik danışman olmalı anlayışı ile çalışma alanlarımız, çalışabileceğimiz kurumlar genişletilmelidir. Bir diğer sorun ise psikolojik danışmanların adli makamlara bilgi vermesi, tanıklık etmesi gibi durumlarda kendisini koruyucu bir önlemin alınmamasıdır. Bu gibi durumlarda danışmanın adı ve bilgilerinin gizli tutulması, gizli tanık uygulamalarına önem verilmesi gereklidir.
SORU
Fatih GÜLER
Medeni ülkede resmi nikahlı evlilik kadar boşanmada normal durum biliyorsunuz.
Çiftlerin anlaşamamaları durumunda, evdeki evlatlarının psikolojik açısından daha uygun olanı boşanmak mı, yada boşanmamak mı?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: tabi ki boşanmak evlilik gibi hayatın bir parçası. Lakin biz olabildiğince çiftlerin bir çocukları varsa çocuk 6 yaşına gelene kadar en azından boşanmalarını doğru bulmuyoruz. Çocuk için 6 yaş öncesi gelişimindeki bazı durumlardan da kaynaklı olarak daha yıkıcı bir duruma dönüşebilir. Altı yaşından sonra çocuğun ayrılığı anlamlandırması daha kolay olur. Ama tabi ki bazı çiftler için eğer boşanmamaları, evde çok fazla kavga, veya çocuğu etkileyecek yaşantılara maruz kalmasına sebep oluyorsa da çocuğu daha fazla böyle bir sürecin içine sokmadan bu evliliği sonlandırmaları daha sağlıklı sonuçlar verecek ise tabi ki bu doğru bir karar olur. Bu süreç hassasiyetle yürütülmeli çocukla mutlaka paylaşılmalı boş verilmemeli ve gerekli durumlarda yardım alınmalıdır.
SORU
Fatih GÜLER
Meslek grubunuz, sadece psikolojik sorunu olanlarla mı ilgilenir, yoksa zihinsel Engelli bireylerin sorunlarıyla da ilgilenirler mi ve ilgilenirlerse akıl hastanelerinde devrime ihtiyaç var mı, eğer varsa nasıl bir devrim olabilir?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: psikolojik danışmanlığın çalışma alanlarından biride şüphesiz özel eğitim alanıdır. Zihinsel Engelli bireylerle de çalışılır rehabilitasyon merkezlerinde rehberlik araştırma merkezlerinde özel eğitim okullarında mutlaka psikolojik danışman bulundurulur. Ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde de bir psikolojik rahatsızlığın yanında mental retardasyon zihinsel gerilik gibi bir takım durumlarda hastalığa eşlik edebilir. Bu gibi durumda psikoloji ve özel eğitim bilgilerinin senteziyle bir çalışma yürütmek gerekebilir. Bu bireylerle daha iyi ilgilenilmesi ve yardımcı olunması için ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde bu bireyler için psikiyatrist, psikoloğun yanında özel eğitim uzmanları da eşlik edebilir, birlikte bir konsültasyonla bu süreç yürütülebilir.
SORU
Fatih GÜLER
Anksiyete bozukluğu nedir, hasta ne yapması gerekir ve karşı tarafın nasıl davranması lazım?
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: anksiyete yani Yaygın Kaygı Bozukluğu, en az altı aylık bir sürenin çoğu gününde bir takım olaylar ya da etkinliklerle (işte okulda başarı göstermek gibi, birini kaybetme korkusu gibi) ilgili aşırı bir kaygı ve kuruntulu olma, gergin ve stresli hissetme durumudur. Zaman zaman anksiyete krizleri de duruma eşlik eder. Öncelikle tabi profesyonel destek alınmalıdır. Bunun dışında kişi çevresinden güvendiği kişilerle konuşup kendini rahatlatabilir. Sık sık kendisini sakinleştirici mesajlar verebilir. ‘sakin olacağım, bu geçici bir durum ‘ gibi pozitif ifadeler kullanabilir. Zihnini meşgul edecek dikkat dağıtıcı etkinliklere vakit ayırabilir. Karşıdaki kişi kaygı duyan kişinin kaygılarını hafife almamalı, empatiyle dinlemeli ve sınırlarına ve kaygısına saygı duymalıdır. Açık bir zihinle dinlemeli, yardım teklifinde bulunmalıdır. Eleştirel ve kaygılarını önemsemez bir tavırdan uzak durulmalıdır.
SORU
Fatih GÜLER
Alzheimer hastalığı nedir, yakalanmamak için ne yapılması gerekiyor ve
yakalanınca hayat düzenlerinde ne değişmesi gerekir
CEVAP
Gülşen ÜSTÜNBULUT: Beyin hücrelerinin zamanla ölümüyle birlikte buna bağlı olarak hafıza kaybı, bunama (demans) genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde gelişen tıbbi durum Alzheimer hastalığı olarak adlandırılıyor. Nörolojik bir hastalık olan Alzheimer aynı zamanda en yaygın görülen demans türüdür. Alzheimer’da genelde genetik, çevresel faktörlerin ve yaşam tarzının etkili olduğu biliniyor. Yakalanmamak için tabi bazı önlemler alınabilir. Fiziksel aktivite beyin fonksiyonlarının çalışmasında, yeni bağlantılar kurmasında etkilidir. Yeni şeyler öğrenmek, bulmaca çözmek, yüksek sesle kitap okumak bu bağlantıların güçlenmesinde etkilidir. Akdeniz diyeti, zeytinyağı, kuruyemiş gibi bir çok faydalı besinde beyin sağlığı için önemlidir. En önemlilerinden biride uyku kalitesidir ve yeterli uyku almak bu hastalık için önleyicidir. Çünkü beynimiz uyku sırasında Alzheimer hastalığına neden olan proteinleri temizler. Bu hastaların hayatlarında ise beslenmesinden tutun da bakım ihtiyaçlarını karşılanması, yaşadığı ortamda tehlikeli olan eşyaların kaldırılması gereklidir. Tek başlarına dışarı çıkmamaları için de önlemler alınmalı, gerekirse kapılar kilitlenmelidir. Denge sorunlarına yönelik halı ve kilim çok fazla kullanılmamalıdır. Evin içine kısa ve öz notlarda yerleştirilebilir.
Fatihguler.net internet sitesindeki
10 Soruya Cevap köşesine
İkinci defa konuğumuz olarak
Soruları içtenlikle yanıtlayan
Değerli Psikolojik Danışman
Gülşen Üstünbulut Hanıma teşekkür ederiz.
Yorumlar
her seferinde bilgilenmekden, dinlemekden zevk aldığım değerli hocam yine çok başarılı bir ropörtaj.
alçak gönüllü meslektaşım. gerçekten güzel ve düşündürücü cevaplar tebrikler. buna aracı olan kişilerede teşekkürler. bu tarz yazılara ve bilgilenmeye toplumun her zaman ihtiyacı var